BALIKÇILIK YÖNETİMİ
Ortak Balıkçılık Politikasında yeni reform ile birlikte balıkçılık yönetiminde kaynakların korunmasına ilişkin bir takım hedefler belirlenmiştir. Bu kapsamda, 2015 yılına kadar maksimum sürdürülebilir ürünün kullanılmasına ilişkin başarı elde edilmesi ve en geç 2020 yılına kadar tüm stoklarda artan oranda bunun sağlanması hedeflenmiştir. Ayrıca karaya çıkış zorunluluğuna kademeli olarak başlanması ile istenmeyen avların azaltılması planlanmaktadır. Son olarak bölgeselleşme ve daha kapsamlı bir paydaş katılımı ile OBP'nin kuralları ve yönetim yapısı revizyondan geçmiştir.
Balıkçılık yönetimi tüm balıkçıların kuralları adil bir şekilde uygulaması ve uyum sağlaması amacıyla veriye, bilimsel tavsiyeye ve kontrol tedbirlerine dayalıdır.
Balıkçılık yönetimi iç kontrol, dış kontrol veya her ikisinin kombinasyonundan oluşabilir.
İç kontrol sulara erişim kuralları, av çabası kontrolleri, teknik önlemlerden oluşur.
Sulara Erişim Kuralları:
AB'de genel kural olarak tekne kayıt sistemine kayıtlı olan teknelerin hepsi tüm AB sularına ve OBP altında yönetilen tüm kaynaklara eşit erişim hakkına sahiplerdir. Balıkçılık yapma hakkı balıkçılık ruhsatı ile verilmektedir.
Eşit erişim hakkına ilişkin iki geçici istisna getirilmiştir:
- Kıyısı bulunun AB Üye Ülkeleri'nin kıyılarından 12 mile kadar olan sularda balıkçılık geleneksel olarak bu sularda avlanan teknelerin lehine sınırlandırılabilir.
- Avrupa'nın çevre dışı bölgelerinin kıyılarından 100 mile kadar olan sular bu bölgelerdeki limanlara kayıtlı teknelerin ve geleneksel olarak bu sularda avlanan teknelerin lehine sınırlandırılabilir.
Söz konusu istisnalar 2022 yılının sonuna kadar geçerliliğini yitirecektir.
Av Çabası Kontrolleri
Av çabası yönetimi bir filonun av kapasitesinin ve denizde geçirdiği sürenin sınırlandırılması çalışmalarının birleşimidir. Av çabası sınırlamaları genel olarak, daha çok başvurulan Toplam Müsaade Edilebilir Av Miktarı sistemine ek olarak kullanılmaktadır.
Av çabası sınırlamaları belirli stok veya stok grubunun yönetimine yönelik çok yıllı planlar altında veya alan temelli olarak belirli durumlarda kullanılmaktadır. Av çabası sınırlamalarına Kuzey Denizi'ndeki dil ve pisi balığı yönetim planları ve batı sularında avcılığı düzenleyen kurallar örnek olarak gösterilebilir. Aynı zamanda, Akdeniz'deki yönetim planları da zaman zaman av çabası sınırlamaları merkezinde yürütülmektedir.
Teknik Önlemler
Teknik önlemler balıkçıların nasıl, nerede ve ne zaman avlanacaklarını yöneten bir dizi kurallar bütünüdür. Bu kurallar Avrupa'nın tüm deniz havzaları için oluşturmakta fakat bölgesel durumlara göre bir havzadan diğerine değişiklik göstermektedir.
Teknik önlemler şunları içerebilir:
- minimum kayaya çıkarma boyu ve minimum koruma boyu
- av araçlarının dizaynı ve kullanımına ilişkin ayrıntılı tanımlamalar
- ağlar için minimum ağ gözü açıklığı
- istenmeyen avcılığın azaltılması için seçici av aracı gereklilikleri
- avlanmanın yasak olduğu alanlar ve sezonlar,
- yan avlara ilişkin kısıtlamalar
- avcılığın deniz ekosistemi ve çevre üzerindeki etkisini azaltıcı tedbirler
Dış kontroller ise çoğunlukla toplam müsaade edilebilir av miktarı yoluyla belli bir balıkçılıktan balık miktarını kısıtlanması ile oluşur.
Toplam Müsaade Edilebilir Av Miktarı
TAC belirleme, belirli bir bölgede spesifik olarak seçilen bir türün belirli bir mevsim veya dönem süresince avlanabilecek miktarları için maksimum bir seviye tespitini içeren ve filo tarafından yakalanacak tüm balık miktarını doğrudan sınırlamayı amaçlayan bir yönetim aracıdır.
Balıklar gerek doğal sebeplerle, gerekse avcılık sebebiyle öldüğünden balık stoklarının kendini yenilemesi gerekmektedir. Stokları yenilemek üzere yeterli olgunluğa ulaşmış balık olması için, küçük balıkların büyümeye ve üremeye bırakılması gerekir. OBP her yıl güvenli bir şekilde yakalanacak maksimum balık miktarını tespit eder. Toplam müsaade edilebilir av miktarı (TACs) olarak adlandırılan bu maksimum miktarlar belirlenirken, belirli bir zamanda, belirli bir stoktan yakalanabilecek maksimum balık miktarının sabitleştirilmesi gerekir.
Toplam müsaade edilebilir av miktarları belirlenirken Komisyon, ICES ve STECF gibi danışma kuruluşlarından stok durumu hakkında bilimsel tavsiyeyi temel alarak önerilerini hazırlamaktadır. TAC'lar çoğu stok için yıllık olarak düzenlenmekte olup derin deniz stokları için her iki yılda bir düzenlenmektedir.
Iskarta ve Karaya Çıkarma Zorunluluğu
Iskarta, istenmeyen avların denize ölü ya da canlı olarak geri bırakılmasıdır. OBP karaya çıkarma zorunluluğunu getirmesi ile birlikte ıskarta uygulamasını yürürlükten kaldırmayı hedeflemektedir. Karaya çıkarma zorunluluğu Avrupa sularındaki bütün ticari balıklar için 2015 - 2019 yılları arasında kademeli bir geçiş öngörmektedir. 2019 yılına kadar Toplam Müsaade Edilebilir Av miktarı sınırlarına ve Akdeniz'de Asgari Koruma Referans Boyutları tabi olan tüm türler karaya çıkarma zorunluluğuna da tabi olacaktır.
Tüm avların karaya çıkarma zorunluluğu kapsamında gemide tutulması, karaya çıkartılması ve kotalarla karşılaştırılarak tespit edilmesi gerekmektedir. Belli bir boyutun altındaki balıklar insan tüketimi amacıyla pazarlanamazken, yasaklanmış türler gemide muhafaza edilemez ve denize bırakılmalıdır. Yasaklanmış türlerin ıskartaları seyir defterine kayıt edilmelidir ve söz konusu kayıtlar bu türlerin izlemesi için bilimsel temelin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
2015 yılından beri karaya çıkarma zorunluluğu kademeli olarak uygulanmaktadır.
Veri Toplama ve Bilimsel Tavsiye
AB balıkçılık yönetimi AB ülkeleri tarafından toplanan, yönetilen ve sağlanan verilere dayanmaktadır. Veri toplama çerçevesi kapsamında AB ülkelerinden toplanan kesin veriler bilimsel tavsiye faaliyetlerinde bulunan ICES ve STECF gibi kuruluşların çalışmalarının temelini oluşturmaktadır.
Filo Kapasitesinin Yönetimi-Balıkçılık Filosu
Balıkçılık kapasitesinin yönetimi zaman içinde filoların balıkçılık kapasitesi ve avlanma kotası arasındaki istikrarlı ve sürekli bir dengenin sağlanması amacına hizmet eder.
Aşırı kapasiteli filo kesimlerinde üye devletler dengeyi sağlamak için örneğin balıkçı teknelerinin kamu yardımından çıkarılması aracılığıyla bir eylem planı çerçevesinde tedbir alırlar. Bir üye devlet eylem planının raporlanmasında başarısız olması ya da uygulamaması durumunda, ilgili AB fonlarından orantılı olarak ertelenmesi ya da kesintiye uğramasına neden olabilir. Her AB üye ülkesi için avlanma filo kapasitesinin üst limiti kilowatt (kW) ve gros ton (GT) cinsinden oluşturulur. Yeni balıkçı tekneleri sadece filodan çıkarılan aynı filo kapasitesinde (kW ve GT) filoya giriş yapabilir. Bu "giriş-çıkış" sisteminden dolayı Avrupa'nın filo kapasitesi arttırılamaz.
ULUSLARARASI POLİTİKA
Avrupa Birliği, dünyanın en büyük balıkçılık pazarı ve balık ve balıkçılık ürünlerinin net ithalatçısı durumundadır. Avrupalı balıkçı tekneleri tarafından yakalanan balığın dörtte birinden daha fazlası AB sularının dışında avlanmaktadır. AB, her üç yılda bir belirli balık ve balıkçılık ürünleri için otonom tarife kotaları uygulamaktadır. Otonom tarife kotaları belirli miktardaki ürünün %0, %4 veya %6 gibi azaltılmış tarife kotaları ile AB'ye ithalatına olanak sağlamakta; böylece hem işleme sektörü için hem de talebin iç üretim ile karşılanamadığı durumlarda, AB'ye ham madde tedariğinin artmasına yardımcı olmaktadır.
Son yıllarda OBP'nin uluslararası boyutu büyük önem kazanmıştır. Sorumlu avcılığı sağlamak için, balık kaynaklarının yönetim yöntemleri üzerinde anlaşmak amacıyla, bölgesel balıkçılık organizasyonları ve uluslararası kuruluşlarda yürütülen müzakerelerde ve üçüncü ülkeler ile yapılan ikili ve çok taraflı anlaşmalarda artış yaşanmıştır. Su ürünlerinin uluslararası ticareti de Birlik için önem kazanmıştır. Su ürünlerinde küresel bir pazarın varlığı gerek seçim imkânı gerek fiyatlar açısından çeşitli avantajlar getirmektedir. Ancak, avantajlarının yanı sıra, bu durum, kamu sağlığının korunması ve sorumlu avlanma için büyük riskler de taşımaktadır. Bu iki büyük riski engellemek amacıyla, uluslararası işbirliğine giderek daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.
Avrupa balıkçılık filosunun büyük bir bölümü, ya uluslararası sularda ya da Birliğin yaptığı balıkçılık anlaşmaları ile üçüncü ülkelerin yetki alanları dâhilindeki sularda avlanmaktadır.
Balıkçılık alanındaki uluslararası ilişkiler konusunda iki konu iç kaynakları hızla tükenmekte olan AB için gittikçe önem kazanmaktadır. Bunlar:
- Birçok üye olmayan devletin ilan ettiği münhasır ekonomik bölgelerin (EEZs) veya münhasır avcılık alanlarının kurulmasını müteakiben balıkçılık anlaşmalarının sonuçlandırılması ve
- açık denizler gibi münhasır ekonomik bölgelerin dışındaki stokların rasyonel olarak kullanılmasını amaçlayan çeşitli uluslararası sözleşmelere AB'nin üye ya da gözlemci olarak katılımıdır.
Birlik, balıkçılık alanında uluslararası ilişkilerde kendine özgü bir rekabete sahiptir. Avrupa Komisyonu, Topluluğu temsilen üçüncü ülkeler ve değişik Bölgesel Balıkçılık Yönetim Örgütleri (Regional Fisheries Management Organizations - RFMO'lar) ile balıkçılık anlaşmalarını müzakere etmekte ve sonuçlandırmaktadır.
İki Taraflı Anlaşmalar:
İkili balıkçılık anlaşmaları, AB ve üçüncü ülkeler arasında, Birlik filosunun üçüncü ülke sularına ulaşmasında genel bir çerçeve ortaya koymaktadır. Balıkçılık anlaşmalarının yapısı, taraf ülkelerin çıkarlarına göre değişiklik arz etmektedir. Kendi balık kaynaklarına işletme imkânını sağlayan güçlü filolara sahip kuzey ülkeleri ile karşılıklılık ilkesine dayanan anlaşmalar yapılmıştır. Birlik ve bu ülkeler, birbirlerinin sularında karşılıklı olarak avlanma imkânını kullanabilmektedir. Kendi balıklarını işleme imkânı olmayan diğer ülkeler ile de; avlanma alanlarına erişime karşılık, Birliğin mali bir bedel ödediği türe ilişkin anlaşmalar imzalanmıştır. Bu bedel sadece ilgili ülkenin devlet bütçesine bağış seklinde değil, aynı zamanda, avlanma araştırmaları, avlanmanın yönetimi için eğitim, küçük ölçekli avlanmaya yardım gibi ilgili ticari ortağın çıkarlarına etki edebilecek alanlara bağış şeklinde de olabilmektedir.
AB, "Sürdürülebilir Balıkçılık Ortaklık Anlaşmaları" ve "Kuzey Ülkeleriyle Yapılan Anlaşmalar" olmak üzere üçüncü ülkelerle iki tür balıkçılık anlaşması yapmaktadır. Sürdürülebilir Balıkçılık Ortaklık Anlaşmaları'nda AB, genellikle güney ülkelere, balıkçılık hakkı elde etmesine karşılık finansal ve teknik destek vermektedir. Orkinos balığı üzerine ve karışık balık stokları üzerine yapılan bu anlaşmalarda AB filosu üye olmayan ülkelerin münhasır ekonomik bölgelerinde avlanma hakkı kazanır; bunun karşılığında üçüncü ülkeler Avrupa Birliği'ndeki üye devletlerin münhasır ekonomik bölgelerine ulaşım hakkı ve sektörel mali destek alırlar. Bu anlaşmalar ayrıca tüm AB teknelerinin aynı kontrol ve şeffaflık ilkelerine uymasını garanti ederek "kaynakların korunması" ve "çevresel sürdürülebilirlik" üzerinde de yoğunlaşır. Kuzey Ülkeleriyle Yapılan Anlaşmalar'da ise Norveç, İzlanda ve Faroe Adaları ile ortak stokların birlikte yönetimi sağlanmaktadır.
AB Üyesi Olmayan Ülkelerle Yapılan Balıkçılık Anlaşmalarının Listesi (05.04.2018 tarihi itibariyle)
Ülke | Sona Erme Tarihi | Tür | Yıllık Avrupa Komisyonu Desteği (€) | Balıkçılık politikası Geliştirmeye Ayrılan Miktar (€) |
Cape Verde | 22.12.2018 | Orkinos | 550.000/500 .000 | 275.000 / 250.000 |
Cook Adaları | 13.10.2020 | Orkinos | 385.000/350.000 | 350.000 |
Komoros Adaları | Protokol 31.12.2016 tarihinde sona ermiştir. | | | |
Fildişi Sahilleri | 30.06.2018 | Orkinos | 680.000 | 257.500 |
Gabon | Protokol 23.07.2016 tarihinde sona ermiştir. | | | |
Grönland | 31.12.2020 | Karışık | 16.099.978 | 2.931.000 |
Gine-Bisav | 23.11.2017 | Karışık | 9.200.000 | 3.000.000 |
Kiribati | Protokol 15.09.2015 tarihinde sona ermiştir. | | | |
Liberya | 8.12.2020 | Orkinos | 715.000/650.000/585.000 | 357.000/325.000/292.500 |
Madagaskar | 31.12.2018 | Orkinos | 1.566.250 / 1.487.500 | 700.000 |
Moritanya | 15.11.2019 | Karışık | 61.625.000 | 4.125.000 |
Morityus | 7.12.2021 | Orkinos | 575.000 | 220.000 |
Mikronezya | Protokol 24.02.2010 tarihinde sona ermiştir. | | | |
Fas | 27.02.2019 | Karışık | 30.000.000 | 14.000.000 |
Mozambik | Protokol 31.01.2015 tarihinde sona ermiştir. | | | |
Demokratik Sao Tome ve Principe Cumhuriyeti | 22.05.2018 | Orkinos | 710.000 / 675.000 | 325.000 |
Senegal | 19.11.2019 | Orkinos (+mezgit) | 1.808.000 / 1.668.000 | 750.000 |
Seyşel Adaları | 17.01.2020 | Orkinos | 5.350.000 (2014) 5.000.000 (2019) | 2.600.000 |
Solomon Adaları | Protokol 8.10.2012 tarihinde sona ermiştir. | | | |
Kuzey Ülkeleriyle Yapılan Anlaşmalar
Ülke | Dönem |
Faroe Adaları | 2006 - 2012 |
Norveç | 2009 - 2015 |
Çok Taraflı Anlaşmalar:
Açık denizlere uygulanan uluslararası kurallar 1994 tarihinde yürürlüğe giren BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) ile oluşturulmuştur. Birlik, UNCLOS gibi uluslararası anlaşmaların geliştirilmesi konusunda aktif bir role sahiptir. Bu tür anlaşmalar, denizler ve okyanuslar için bir hukuk düzeni oluşturmayı ve denizler ile okyanusların barışçıl amaçlar için kaynaklarının eşit ve etkin kullanımını, canlı kaynaklarının korunmasını ve denizel çevrenin korunması ve muhafaza edilmesini teşvik etmeyi hedeflemektedir. UNCLOS'un önemli bir unsuru sürdürülebilir balıkçılığın sözleşmeyi imzalayan tüm devletler tarafından garanti edilmiş olmasıdır.
UNCLOS'un kabulünden itibaren, açık denizlerde, özellikle sürdürülebilir balıkçılığın nasıl sağlanacağı üzerine bazı anlaşmalar geliştirilmiştir. Bunlardan biri 1995 yılında kabul edilen "BM Ayrık Balık Stokları ile Büyük Sürü Oluşturan Göçmen Balıkların Stoklarının Korunması Anlaşması" (Agreement on Straddling Stocks and Highly Migratory Fish Stocks)'dır.
Ayrıca Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) yönetiminde, Koruma ve Yönetim Tedbirlerine Uyum Konusunda Anlaşma (1993) ve Sorumlu Balıkçılık Anlaşması (1995) kabul edilmiştir.
AB, 22 Kasım 2009 tarihli FAO Konferansının 36. Oturumunda kabul edilen ve bugüne kadar toplam 23 ülke tarafından imzalanan "Yasa Dışı, Kayıt Dışı ve Düzensiz Balıkçılığın Önlenmesine Dair Liman Devleti Önlemleri Hakkında Uluslararası Anlaşma'ya" (Agreement on Port State Measures to Prevent, Deter and Eliminate Illegal, Unreported and Unregulated Fishing) da taraftır. Uluslararası balıkçılık gündeminde en önemli sorunlardan birisi yasadışı, kayıt dışı ve düzensiz balıkçılığın engellenmesi olup, anlaşma bunun sağlanmasına yönelik olarak bağlayıcı yasal bir çerçeve oluşturulmasını sağlamak üzere hazırlanmıştır. Anlaşma ile bu alanda, uluslararası düzeyde işbirliği içerisinde, önlemler alınması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede liman devletleri tarafından etkin tedbirlerin alınması ve yasa dışı balıkçılığa karışmış olan teknelerin limanlara kabul edilmemesi gibi yaptırımların uygulanması öngörülmektedir.
AB, balıkçılık konusundaki diğer anlaşma ve sözleşmelere de katılmaktadır. Bunlardan biri 2002 yılı Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi'nde avcılığın 2015 yılına kadar maksimum sürdürülebilir ürün (maximum sustainable yield) oranına düşürülmesi ve balıkçılık yönetiminde ekosistem yaklaşımının kullanılması konusunda verilen taahhüttür. AB, ayrıca, Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Sözleşme'ye ve Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme'ye (CITES) taraftır.
Bölgesel Balıkçılık Örgütleri ile İlişkiler (RFMOs):
Avrupa Birliği sürdürülebilir balıkçılığı sağlamada tam olarak rol almak istemektedir. Bu yüzden birkaç bölgesel balıkçılık örgütüne başvurmuştur. Bu örgütlerden bazılarına tam üyedir; diğerlerine ise gözlemci olarak katılmaktadır.
Bölgesel balıkçılık kuruluşları uluslararası anlaşmalarla kurulmuştur. Bu kuruluşlar, derin deniz balık kaynaklarının yönetim yolları üzerinde anlaşma sağlamak üzere bir araya gelen hükümet temsilcilerine bu konuda bir çerçeve sunarlar. Bunların asıl amacı, önemli denizlerde balık kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını ve muhafazasını sağlamak için bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesidir. Söz konusu kuruluşlar, bilimsel kanıtlar üzerine inşa edilmiş olan yönetim tedbirlerine ilişkin tavsiyelerde bulunurlar.
Bölgesel kuruluşların yönetim tedbirleri şunları içermektedir:
- İlgili balıkçılık bölgelerinden maksimum avlanma veya toplam kabul edilebilir avlanma düzeylerinin (TAC) saptanması (TAC'ler organizasyonun üyeleri arasında bölünebilir),
- Bazı bölgelerde, avlanmanın, tüm yıl boyunca veya bazı özel zamanlarda kapatılması,
- Bazı avlanma gereçlerinin ve tekniklerinin düzenlenmesi veya yasaklanması,
- Birbirlerinin gemilerini denetlemek amacıyla, imzacı tarafların kontrol uzmanlarına yetki veren ortak kontrol veya uygulama planları oluşturmaları.
Birlik, sürdürülebilir avlanmayı teşvik etmek istemektedir. Bu nedenle bir dizi bölgesel balıkçılık kurulusuna üyelik için başvurmuştur. Birliğin üyesi/taraf olduğu kuruluşlar:
- Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO),
- Kuzeybatı Atlantik Balıkçılık Örgütü (NAFO),
- Kuzeydoğu Atlantik Balıkçılık Komisyonu (NEAFC),
- Hint Okyanusu Ton Balığı Komisyonu (IOTC),
- Kuzey Atlantik Salmon Koruma Örgütü (NASCO),
- Antarktik Deniz Canlı Kaynaklarının Korunması Komisyonu (CCAMLR),
- Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu (ICCAT),
- Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM),
- Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD),
- Inter-Amerikan Tropik Ton Balığı Komisyonu (IATTC),
- Dünya Ticaret Örgütü (WTO),
Avrupa Komisyonu AB'yi, AB filosunun ya çalıştığı ya da ileride çalışmakta yarar gördüğü 6 orkinos türü Bölgesel Balıkçılık Örgütü ve 11 orkinos türü dışı Bölgesel Balıkçılık Örgütü'nde temsil etmektedir. Bu örgütler şunlardır:
Orkinos Örgütleri:
- Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu (ICCAT)
- Hint Okyanusu Ton Balığı Komisyonu (IOTC)
- Orta ve Batı Pasifik Balıkçılık Komisyonu (WCPFC)
- Inter-Amerikan Tropik Ton Balığı Komisyonu (IATTC),
- Uluslararası Yunus Balığını Koruma Programına İlişkin Anlaşma (AIDCP),
- Güney Orkinoslarının Korunması Komisyonu (CCSBT).
Orkinos Türü Dışı Örgütler:
- Kuzeydoğu Atlantik Balıkçılık Komisyonu (NEAFC),
- Kuzeybatı Atlantik Balıkçılık Örgütü (NAFO),
- Kuzey Atlantik Salmon Koruma Örgütü (NASCO),
- Güneydoğu Atlantik Balıkçılık Örgütü (SEAFO),
- Güney Hint Okyanusu Balıkçılık Anlaşması (SIOFA),
- Güney Pasifik Bölgesel Balıkçılık Yönetim Örgütü (SPRFMO),
- Antarktik Deniz Canlı Kaynaklarının Korunması Komisyonu (CCAMLR),
- Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM),
- Orta Bering Denizinde Kömür Balığı Kaynaklarının korunması ve Yönetimi Sözleşmesi.
Danışma Niteliğindeki RFMO'lar
- Orta Batı Atlantik Balıkçılık Komisyonu (WECAFC),
- Orta Doğu Atlantik Balıkçılık Komitesi (CECAF).
PAZARLAMA VE TİCARET POLİTİKASI
Avcılık ve su ürünleri yetiştiriciliği sonucu elde edilen ürünlerin yönetiminde Ortak Piyasa Düzeni, Ortak Balıkçılık Politikasının (OBP) temel direklerinden biridir.
Ortak Piyasa Düzeni beş ana bileşenden oluşmaktadır.
- Profesyonel Örgütler
- Tüketici Bilgisi
- Pazarlama Standartları
- Piyasa İstihbaratı
- Rekabet Kuralları
Üretici örgütleri 'profesyonel örgütler' başlığı altında tanımlanmış olup avcılık üretici örgütlerinin yanında su ürünleri yetiştiriciliği yapan üretici örgütlerine, kuruluş, tanınma ve uygulayacakları kurallar açısından da ayrıca yer verilmiştir. Bunun sebebi Avrupa Birliği'nin avcılık yoluyla elde ettiği su ürünlerinin toplam nüfusun tüketim oranlarına göre yetersiz olması ve AB'nin bu talep açığını kapatmak için ithalata başvurmasıdır. İthalat-ihracat dengesinin sağlanması açısından su ürünleri yetiştiriciliğinin artması; bunun için ise yetiştiricilik örgütlerinin kuvvetlendirilmesi ve piyasaya hâkim hale getirilmesi önem arz etmektedir.
1379/2013 sayılı AB Tüzüğünde üretici örgütlerinin amaçları ve bu amaçları yaymak/uygulamak için alacağı tedbirler ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Avcılık üretici örgütleri 2013 reformu kapsamında teknik önlemlerin geliştirilmesi ve uygulanması aracılığıyla:
- pazara sunularak veya alternatif alanlara yönlendirilerek ticari türlerin hedef dışı avcılığının en iyi şekilde kullanımını sağlamaları;
- üyelerini sürdürülebilir avcılık faaliyetleri konusunda desteklemeleri;
- yasadışı, kayıtdışı ve düzenlenmeyen avcılığın önlenmesine yardımcı olmaları,
- tüketicilerin açık ve tam bilgiye ulaşmaları, ve;
- ürünlerin pazarlanabilirliğine katkı sağlamaları
konularında sorumlu tutulmuşlardır.
Yetiştiricilik üretici örgütleri ise:
- üyelerinin sürdürülebilir avcılık faaliyetlerinin desteklenmesi;
- üyelerinin faaliyetlerinin ulusal stratejik plan ile uyumluluğunun tespiti ve;
- avcılıktan elde edilen balık yemlerinin sürdürülebilir balıkçılık faaliyetlerinden elde edilmesini sağlamaları
konularında sorumlu tutulmuştur.
Buna ek olarak 1379/2013 sayılı AB Tüzüğünde, üretici örgütlerinin,
- gençleri bu sektöre yönlendirmek için meslek içi eğitim ve işbirliği programlarını desteklemelerini,
- seçici av araçlarının kullanımı geliştirerek avcılığın çevresel etkilerinin azaltılmasına katkıda bulunmalarını,
- pazarlama ve fiyatları iyileştirmek için bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmalarını,
- tüketicileri bilgilendirme çalışmalarında bulunmalarını,
- aynı zamanda piyasaya sunulan ürünlerin ekonomik verileri ve ileriye yönelik üretim tahminleri hakkında bilgi toplamalarını mümkün kılmaktadır.
Böylece üretici örgütlerinin, aşırı avcılığın önlenmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması konusunda piyasa araştırması yapması, eğitim düzenleyerek üreticilerini bilinçlendirmesi; tüketicileri ise ticari olmayan türlerin besin değerleri ve önemleri hakkında bilgilendirmesi yoluyla ticari türler üzerindeki baskının azaltılması hedeflenmektedir. Bilindiği üzere AB'de küçük ölçekli balıkçılık önemli bir yer tutmaktadır. Küçük ölçekli üreticilerin yaşam standartlarının korunması ve yükseltilmesi amacıyla üretici örgütlerinden küçük ölçekli balıkçılıkla uğraşan üreticilerin üretici örgütlerine katılımının yeterli ve temsil yetkisi yüksek şekilde sağlanmasının garanti edilmesi beklenmektedir.
Avrupa Birliği'nde üretici örgütleri üretim ve pazarlama planı adı altında tüm üyelerine ait yıllık bir plan hazırlamak zorundadırlar. 3 Mart 2014 tarihinde yayınlanan Komisyon Önerisi bu plan hakkındaki ayrıntıları belirlemektedir. Söz konusu Komisyon Önerisinde üretim ve pazarlama planlamasının şunları içermesi gerektiği belirtilmektedir:
- Avlanan ve yetiştirilen türler için bir üretim programı,
- Arz miktarını, kalitesini ve sunumunu piyasa gereksinimlerine uydurmak için bir pazarlama stratejisi,
- Üretici örgütleri tarafından alınacak önlemler,
- Yıl boyunca sürekli şekilde pazarlama zorluklarını ortaya koyan türlerin arz miktarını ayarlamak için ileriye yönelik özel tedbirler,
- Söz konusu planın yürütülmesi için kabul edilen kararları ihlal eden üyelere uygulanacak cezalar.
Avrupa Birliği mevzuatında üretici örgütlerine verilen destekler son reform süreci ile birlikte azalma göstermiştir. Üretici örgütlerini desteklemek için oluşturulan fiyat ve müdahale mekanizmasında 1379/2013 sayılı yeni Tüzükle birlikte yenilenmiştir. Kamu harcamasının aşırı avlanmaya katkıda bulunacak şekilde kullanılmasına sebep olan mevcut müdahale sistemi sürdürülebilir bulunmamıştır. Bu sebeple daha önce var olan rehber fiyat ve geri çekme fiyatı kaldırılmış, yerine piyasaların dengelenmesi başlığı altında, üretici örgütleri tarafından sağlanacak olan depolama yardımında kullanılmak üzere tetik fiyatı getirilmiştir. Tetik fiyatı her yılın başında, son üç yıl içinde her bir ürün için ağırlıklı ortalama fiyatın % 80 ile sınırlandırılarak belirlenir ve Üye Devletin onayına tabidir. Bu mekanizmanın üretici örgütlerine fiyatlar tetikleyici fiyatın altında düştüğünde ürünlerini pazardan geri çekmeleri yoluyla daha sonraki bir aşamada pazara yeniden sunulması amacıyla ürünleri saklayacak basitleştirilmiş bir depolama mekanizması sağlayacağına; böylece pazar istikrarı oluşturulmasına yardımcı olacağına inanılmaktadır. Genel olarak, ortak piyasa düzeni içerisinde Avrupa Denizcilik ve Balıkçılık Fonundan şu faaliyetlere destek sağlanacaktır:
- Üretim ve pazarlama planı
- Depolama yardımı
- Pazarlama tedbirleri:
- Üretici Örgütlerinin kurulması
- Yeni pazarlar bulunması ve piyasaya ürün sunulmasına yönelik şartların iyileştirilmesi
- Ürünün kalitesinin iyileştirilmesi ve değerinin arttırılması
Uygulamaya geçirilmesi üye ülkelerin tercihine bırakılan depolama yardımı 2019 yılı itibariyle sona erecek olup, üretici örgütlerine fiyat ve müdahale mekanizması yoluyla sağlanacak herhangi bir yardım kalmayacaktır.
OPD ile ilgili infografiğe ulaşmak için tıklayınız.