Biyolojik çeşitlilikle ilgili sorunlara dikkat çekmek, halkı bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin kabul edildiği gün olan 22 Mayıs günü, Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü olarak ilan edilmiş olup her yıl çeşitli etkinliklerle tüm dünyada kutlanmaktadır.
Türkiye, Dünya'nın en zengin biyolojik çeşitliliğe sahip ülkelerinden birisidir. Bitki ve hayvan türleri açısından büyük bir potansiyele sahibiz. Dünya'daki sekiz bitki gen merkezinden, üçünün kesiştiği tek ülkeyiz. Biyolojik çeşitlilik bakımından adeta bir kıta özelliği gösteriyoruz. Bütün Avrupa kıtasında yaklaşık 15 bin bitki türü bulunmasına karşın, ülkemiz yaklaşık 4 bini endemik, yani bu coğrafyaya has olmak üzere toplam 12 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Dünya üzerindeki kuş göç yollarından en önemli iki tanesi, bu topraklar üzerindedir.
Ülkemiz ayrıca çok sayıda kültür bitkisinin de orijin merkezidir. Anadolu; buğdayın, mercimeğin, nohutun, zeytinin, elmanın, kirazın ve daha sayamadığımız yüzlerce bitkinin anavatanıdır. Tiftik keçisi, Kafkas arısı bu toprakların ürünü, bu toprakların değeridir.
Bizler de, “Biyolojik çeşitlilik geleneğimizdir, geleneğimiz geleceğimizdir" diyerek elimizdeki bu değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak için büyük gayret gösteriyor ve onlarca projeyi hayata geçiyoruz.
Genetik kaynaklar açısından zengin olmak büyük bir güç ve fırsat olduğu gibi, onları korumak ve gelecek nesillere aktarmak da büyük bir sorumluluğu beraberinde getiriyor.
Bizler de bu bilinçle pek çok çalışma yürütüyoruz.
Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi kapsamında, ülkemizin tamamından elde ettiğimiz bu verileri, Nuh'un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı'na aktarıyoruz. Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi" ile birlikte flora, fauna ve özellikli alanlara dair verilerle Nuh'un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanındaki veri sayısı 2 milyona yaklaştı. Bu sistem, ülkemizin tüm ekosistemlerini ve habitatlarını temsil edecek bir veri kapasitesine sahiptir. Sağlıklı ekosistemlerin en büyük göstergesi biyolojik çeşitliliğin sağlıklı olmasıdır. Bunu sağlamak için veri kaynağına ihtiyaç vardır ki Nuh'un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı bu görevi görmektedir
Envanter tespiti ve kayıt çalışmalarının yanında, biyolojik çeşitlilikteki kayıpların belirlenmesi, mevcut durumun değerlendirilmesi ve değişimlerin kayıt altına alınması amacıyla, etkin izleme faaliyetleri yürütüyoruz.
“Gelenekten geleceğe" ilkesiyle genetik kaynaklarımızla bağlantılı geleneksel bilgiler üzerindeki haklarımızı korumak amacıyla 2017 yılında “Biyolojik Çeşitliliğe Dayalı Geleneksel Bilginin Kayıt Altına Alınması Projesi" ni başlattık. Proje ile halkımızın tabii biyolojik kaynaklardan faydalanarak geliştirdiği ilaç, maya, boya gibi geleneksel ürünlere ilişkin bilgileri büyük kısmını derlemeyi hedefliyoruz.
İmzalayan ilk taraf ülkelerden birisi olduğumuz 'Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin gerekliliklerini yerine getirerek, biyolojik çeşitliliğin korunmasına dair küresel ajandayı da Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak yakından takip ediyoruz.
Biyolojik çeşitliliğimiz bizim zenginliğimizdir ancak bu zenginlik biyokaçakçılık tehdidi ile karşı karşıyadır. Biyolojik çeşitliliğimizin biyokaçakçılık yoluyla istismar edilmesinin ve zarar görmesinin önlenmesi, aynı zamanda ülkemize ait genetik kaynaklardan elde edilebilecek ekonomik, sosyal, bilimsel, teknolojik, tıbbi, ticari ve kültürel potansiyel faydaların ülkemiz menfaatine kullanılması demektir. Ülkemizde biyokaçakçılıkla mücadele çalışmaları da Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülüyor. Bu doğrultuda Türkiye'de ilk olarak 2013-2015 yılları arasında Biyokaçakçılıkla Mücadele Projesi'ni yaptık ve bir eylem planı belirledik.
Proje kapsamında, 2013 yılından bu yana çeşitli basılı ve görsel materyallerden faydalanarak biyokaçakçılık konularında eğitimler düzenledik ve düzenlemeye devam ediyoruz. İlgili yöre halkına, öğrencilere, 81 ilde kolluk birimlerine yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerini yürüttük, bu kapsamda öncelikli olan 33 ilde çalıştaylar düzenledik. Ayrıca Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından belirlenen 17 ilde 28 sahil güvenlik biriminde deniz genetik kaynakları ve biyokaçakçılıkla mücadele hakkında seminerler düzenledik.
Ayrıca biyokaçakçılık vakalarının kolluk kuvvetleri ile birlikte takibini kolaylaştırmak üzere “Biyokaçakçılık Bilgi Paylaşım Sistemi" kuruldu ve bu sistem sayesinde biyokaçakçılık verilerinin paylaşımı sağlanabiliyor.
Biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında ülkemizde 2007-2023 yılları arasında 86 vakada 21 farklı ülkeden 156 kişi hakkında yaklaşık 5,6 Milyon TL idari para cezası uygulandı.
Dünya Biyoçeşitlilik Günü, doğayı korumak ve yenilemek, doğayla birlikte gelişmek, faydaları adil bir şekilde paylaşmak, doğa için yatırım yapmak ve iş birliği yapmak amacıyla ivmeyi sürdürmek için mükemmel bir fırsattır.
Bu vesileyle 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Gününü kutluyor ve herkesi biyolojik zenginliğimize sahip çıkmaya davet ediyoruz.