4 Ekim Hayvanları Koruma Günü 1931 yılında ilan edilmiş ve hayvan dostlarımızın refahına dikkat çekmek amaçlanmıştır. Tüm hayvanların sağlıklı bir ortamda var olabilmeleri için gayretle çalışmalar sürdüren Genel Müdürlüğümüzce sokak hayvanlarına yönelik çalışmalar 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında, yaban hayvanlarına yönelik çalışmalar ise 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu kapsamında yürütülmektedir.
Genel Müdürlüğümüzce, “İnsan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek; hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak" amacı güden 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında gerekli düzenlemeler yapılmaktadır. Bu amaç için belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde çalışmaktayız.
Ülkemizde yaklaşık rehabilite edilmemiş 4.000.000 sahipsiz hayvan bulunduğu tahmin ediliyor. Yerel yönetimler tarafından sahipsiz hayvanların rehabilitasyonu kapsamında 2004-2023 yılları arasında 2.846.387 adet sahipsiz hayvan aşılanmış, 2.504.595 adet hayvan kısırlaştırılmış ve 533.004 adet hayvan bakımevlerinden sahiplendirilmiştir.
Genel Müdürlüğümüzce, hayvan bakımevi yapımı için yerel yönetimlere 2009 yılından günümüze 63 ilde 118 yerel yönetime 155.987.034 TL; kısırlaştırma için ise 2017 yılından bu yana 862.107 hayvan için 97.256.580 TL mali destek sağlandı.
Ülkemizde yapılan envanter ve araştırma çalışmaları neticesinde toplam 154 memeli, 490 kuş ve 141 sürüngen olmak üzere toplam 785 yaban hayvanı türü kayıt altına alınarak resmî gazetede yayınlandı. Bakanlığımızca koruma altına alınan yaban hayvanı sayısı ise 650'dir.
Nesli tehlike altındaki yaban hayvanı türlerinin yok olmasının önüne geçmek, uygun yaşam alanlarına yerleştirmek ve tabiatın desteklenmesi için 24 merkezde (memeli, kuş, balık türleri) üretim yapılıyor. 12 adet büyük memeli yaban hayvanı üretim merkezinde (kızılgeyik, alageyik, yaban koyunu, karaca, ceylan, yaban keçisi) 2003 yılından günümüze kadar 3.470 adet yaban hayvanı üretildi ve bunlardan 2.145 adedini doğaya yerleştirildi.
8 adet kanatlı üretim merkezinde üretilen hayvanlardan 2001 yılından günümüze kadar 1,4 milyon kanatlı hayvan doğaya salındı Alabalık üretim tesislerimizden ise 45 milyonu aşkın alabalık doğaya salındı.Yapılan koruma çalışmaları neticesinde 2000 yıllarında sayıları 42 'ye kadar düşen kelaynakların sayıları ise 303'e ulaştı.
Yapılan koruma çalışmaları neticesinde Anadolu Yaban Koyunu, Kelaynak, Alageyik, Hatay Dağ Ceylanı gibi türlerimizin neslinin yok edilmesinin önüne geçildi.
85 adet Yaban Hayatı Geliştirme Sahamızda yürütülen envanter çalışmaları sonucunda 14 türden 28.530 adet yaban hayvanının envanter kaydı yapıldı.
2024 yılında Vaşak, Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi ve Alageyik türlerinden 6 bireye tasma takıldı. 2013- 2024 yılları arasında ise toplam 25 türde, 291 adet yaban hayvanına GPS-GSM vericili tasma takılarak takibe alındı.
Ayrıca Kış Ortası Su Kuşu Sayımları çalışmalarında bu yılki sayımda 135 sulak alanda 104 kuş türünden 1,4 milyona yakın birey sayımı yapıldı. Halkalama çalışmaları kapsamında ise190 türden 23.794 adet bireye halka takıldı.
Üretim merkezlerimizde çoğalan, ülkemize özgü bir tür olan Anadolu Yaban Koyunu, nesli tehlike altında olan Alageyik, Ceylan, Geyik gibi yaban hayvanlarımızı doğaya salarken GPS tasmalar vasıtası ile izliyoruz. Ayrıca tedavisi tamamlanan yaban hayvanlarımıza da doğaya salarken GPS'li tasmalar takarak izlemelerini yapıyoruz. İzleme sürecinde bu türlerin yaşama alanları, göç yolları, üreme alanları gibi bilgiler elde ediyoruz. Örnek olarak turnalar en fazla izleme yapılan türlerimizdendir. Yapılan bu çalışmalar sonucunda Sivas ilinde Tödürge Gölü ve Kızılırmak Havzası'nın turna için en önemli habitatlardan birisi olduğu ortaya çıktı. Bu bölgede bir Yaban Hayatı Koruma/Geliştirme Sahası ilan edilmesi için hazırlık çalışmalarımız devam ediyor.
100 türümüz için Tür Koruma Eylem Planı oluşturduk ve türlerimizi beşer yıllık sürelerle eylem planları kapsamında izliyoruz.
İlaveten genel müdürlük olarak yaralı yaban hayvanlarının yaralarını sarmak için özveriyle çalışıyoruz. Yaralı veya bakıma muhtaç yaban hayvanlarının bakım ve rehabilitasyonları maksadıyla yaban hayatı kurtarma merkezleri kuruyoruz. İlki Bursa Karacabey'de kurulmuş olan merkezlerimizi artırarak yaban hayvanları için hizmet vermeye devam ediyoruz. Bakanlığımızca, her bölgede bir yaban hayvanı kurtarma ve rehabilitasyon merkezi kurulması hedefi kapsamında şimdiye kadar 11 ilimizde (Afyonkarahisar, Bursa, Diyarbakır, Konya Şanlıurfa, Mersin, Sinop, Kars, Van, Rize ve Hatay) Kurtarma Merkezi kurduk. Ayrıca yaban hayvanı kurtarma ve rehabilitasyon çalışmalarını; veteriner fakülteleri, hayvanat bahçeleri, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliği protokolleri yaparak da yürütüyoruz.
Genel Müdürlüğümüzce son 10 yılda 60 bini aşkın yaban hayvanı tedavi ve rehabilite edilerek doğal yaşam ortamına bırakıldı. Doğaya dönemeyecek olan yaban hayvanları ise hayvanat bahçelerine yerleştiriliyor.
Bakanlığımıza bağlı taşra teşkilatımızca, hava sıcaklıklarının düşmesi ve yoğun kar yağışı sebebiyle, yem bulmakta güçlük çeken yaban hayvanları için, hava şartlarına göre tabiata 2012 yılından günümüze kadar kış döneminde yaklaşık 7.500 ton yem bıraktık. Ayrıca 930 su yalağı ile de sıcak yaz günlerinde yaban hayatına su takviyesi sağlıyoruz.
Deniz kaplumbağalarının korunması konusunda da 20 önemli alanda deniz kaplumbağaları yuvalama alanı belirledik ve 72 km'lik kıyı şeridinde deniz kaplumbağalarının korunması yönünde çalışmalar yapmaktayız. Geçtiğimiz yıl kaplumbağa yuvalama alanlarımızda yapılan sayımlarda toplam 589.112 deniz kaplumbağası (caretta caretta ve chelonia mydas) yavrusu denize ulaştı.
"Yaratılanı sev, yaratandan ötürü" sözünden ilham alarak, doğaya ve tüm canlılara olan sorumluluğumuzu her zaman hatırlıyoruz. Bu anlayışla, hayvanların korunması adına gerçekleştirdiğimiz projeleri sürdürecek, bu yolda farkındalığı artırmak için elimizden geleni yapacağız.