İklim değişikliği, tüm dünyanın gündeminde yer alan en temel çevre ve kalkınma sorunudur. Ülkemiz ise bu etkilerden en çok etkilenecek kuşaklardan Akdeniz Havzası'nda yer almaktadır. Bu nedenle ülkemiz iklim değişikliğinin olumsuz etkileri yönünden, yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul edilmektedir.
İklim değişikliğinin etkisi ile ülkemizde daha sık, şiddetli ve uzun süreli kuraklıklar, sıcak hava dalgaları, su kaynaklarında bozulma ve orman yangınlarının görülmesi beklenmektedir.
İklim değişikliğinin en büyük etkisinin ise su kaynakları üzerinde olacağı, hidro-meteorolojik afetleri sıklık, şiddet bakımından arttıracağı, hâlihazırda nüfus artışı, hızlı şehirleşme, plansız gelişim ve aşırı tüketim hareketleriyle baskı altında olan su kaynaklarımızın, iklim değişikliği etkisiyle daha fazla baskı altında olacağı ortaya konulmuştur.
Suyun sınırlı bir kaynak olduğu ayrıca giderek artan dünya nüfusunun ve tüm dünyayı tehdit eden en önemli çevre sorunu olan iklim değişikliğinin meydana getirdiği baskılara ilave olarak su kıtlığı/stresi durumları da göz önünde bulundurularak su kaynaklarının verimli, akılcı ve sürdürülebilir şekilde kullanılması gerekmektedir.
İklim değişikliğinin su kaynaklarına olan olumsuz etkisini en aza indirmek ve bu etkilere uyum sağlamak, Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün başlıca hedeflerindendir.
Muhtemel kuraklık risklerinin asgari seviyeye indirilmesi, suyun verimli kullanılması ve sektörler arasında paylaşımının yapılması, suyun kalite ve miktar açısından korunması maksadıyla Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından birçok çalışma gerçekleştirilmektedir.
Kuraklık Yönetim Planları
Muhtemel kuraklık risklerinin olumsuz etkilerini asgari düzeye indirmek ve kuraklıklara karşı hazırlıklı olmak maksadıyla iklim projeksiyonlarını dikkate alan havza bazlı Kuraklık Yönetim Planları hazırlanmaktadır. Kuraklık Yönetim Planları kapsamında gerçekleştirilen kuraklık analizleri, iklimsel ve hidrolojik çalışmalar, sektörel etkilenebilirlik analizleri ve kuraklık haritaları kullanılarak kuraklık öncesinde, esnasında ve sonrasında iyileştirme ve müdahale etme gibi çalışmaların planlanması ve yönlendirilmesi hedeflenmektedir. Kuraklık Yönetim Planları 23 havzada tamamlanmış olup 2 havzada çalışmalara devam edilmektedir.
Kuraklık Yönetim Planları kapsamında kuraklığın veya su kıtlığının üretim araçları ve sosyo-ekonomik hayat üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması, su kaynaklarının akılcı ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması, su ve gıda arzında sürdürülebilirliğin sağlanması maksadıyla tedbirler yer almaktadır.
Sektörel Su Tahsis Planları
Kuraklık Yönetim Planları'nın yanı sıra, sürdürülebilir su yönetimi hedeflerine ulaşmak, su kaynaklarını muhafaza etmek, özellikle iklim değişikliğinden dolayı kurak dönemler de dahil olmak üzere içme ve kullanma suyu, çevresel su ihtiyacı, tarım, hayvancılık, su ürünleri yetiştiriciliği, sanayi, enerji, madencilik, jeotermal, turizm gibi sektörler arasında adil ve dengeli su paylaşımını sağlamak ve su kullanımından elde edilecek faydayı en üst seviyeye çıkarmak maksadıyla havza ve alt havza bazında 'Suya göre tarım' ilkesinden hareketle Sektörel Su Tahsis Planları (SSTP) hazırlanmaktadır.
Sektörel Tahsis Planları 7 havzada tamamlanmış olup 10 havzada çalışmalara devam edilmektedir. Planlarda yer alan optimum bitki deseninin “Tarım Cebimde" uygulamasına yüklenmesi için çalışmalar devam etmektedir.
Sektörel Tahsis Planlarında “suya göre tarım" ilkesinden hareketle gıda güvenliğini de dikkate alarak çiftçilerin ve gıda sektörünün ihtiyaçları göz önüne alınarak ürün deseni belirlenmektedir. Ayrıca en az sulama suyu kullanımı ile maksimum gelir elde edilmesi amacıyla optimum bitki deseni ve sulama zaman planlaması belirlenmektedir. Bitki deseni optimizasyonu ve sulama planlaması ile tarım sektörünün su ihtiyacı önceden belirlenerek net gelirin arttırılması ve yaşanabilecek olan kuraklık koşullarında, üreticilerin azalan yeraltı ve yerüstü su kaynakları ile karşı karşıya kaldıklarında üretime devam etmeleri sağlanacaktır. Tamamlanan 7 havzada (Seyhan, Konya, Akarçay, Gediz, Küçük Menderes, Burdur ve Büyük Menderes) 2023 yılı fiyatlarına göre tüm sektörlerde yaklaşık 197,5 milyar TL ilave ekonomik katma değer elde edilebileceği öngörülmüştür.
Su Verimliliği
Ülkemizde su verimliliği ve su tasarrufu farkındalığının artırılması ve tüm sektörlerin aksiyon almasının hızlandırılması için “suda sıfır israf" sloganıyla Cumhurbaşkanımızın eşleri Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde “Su Verimliliği Seferberliği" başlatılmıştır.
Bu maksatla Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı yayınlanmış olup tarım sektörü de dahil olmak üzere tüm su kullanıcısı sektörler için su verimliliğine yönelik stratejiler ve eylemler ortaya konulmuştur. Belgeye göre hâlihazırda yaklaşık %50 oranında olan sulama randımanının 2024 yılında %55 oranına yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bu oranın daha ileri taşınması da hedeflenmekte ve bu yönde çalışmalar gerçekleştirilmektedir.
Sulama randımanın ideal seviyelere getirilmesi ile Konya'nın yüzölçümünün yarısından fazlası alanın ilave olarak sulanması mümkündür. Sorumlu kurumlarımız tarafından sulama sistemlerinde kapalı sistemlerin kullanılması, modern sulama usullerinin yaygınlaştırılması, optimum bitki deseni belirlenmesi gibi yöntemlerle su kaybının en az seviyede tutulması ve birim sudan en fazla üretim veriminin alınması yönünde çalışmalar yapılmakta ve bu çalışmalar takip edilmektedir.
SONUÇ
İklim değişikliğinin en büyük etkisinin su kaynakları üzerinde olacağı, hidro-meteorolojik afetleri sıklık, şiddet bakımından arttıracağı, hâlihazırda nüfus artışı, hızlı şehirleşme, plansız gelişim ve aşırı tüketim hareketleriyle baskı altında olan su kaynaklarımızın, iklim değişikliği etkisiyle daha fazla baskı altında olacağı ortadadır.
Suyun sınırlı bir kaynak olduğu ayrıca giderek artan dünya nüfusunun ve tüm dünyayı tehdit eden en önemli çevre sorunu olan iklim değişikliğinin meydana getirdiği baskılara ilave olarak su kıtlığı/stresi durumları da göz önünde bulundurularak su kaynaklarının verimli, akılcı ve sürdürülebilir şekilde kullanılması gerekmektedir.
Bu sebeple, su/gıda arzında sıkıntı yaşanmaması için Kuraklık Yönetim Planları ve Sektörel Su Tahsis Planlarında yer alan tedbirlerin uygulanması gerekmektedir. Ayrıca çölleşme ve kuraklığın en büyük sebeplerinden biri “su varlığı" olup suyun verimli kullanılması gerekmektedir. Bu sebeple “Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı"nın herkes tarafından büyük bir titizlikle uygulanması gerekmektedir.