Ülkemiz Su Stresi Altında, Su Kıtlığı İse Kapımızda!
Akdeniz havzasında yer alan ve son derece özel ve stratejik bir konuma sahip olan ülkemiz iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı oldukça kırılgan durumda. İklim değişikliği biyolojik çeşitliliği, kalkınmayı, ekonomiyi, üretimle birlikte su kaynaklarımızı da tehdit ediyor. Yapılan çalışmalar 2030 yılına kadar nüfusumuzun %10 oranında artacağını, su kaynaklarımızın ise iklim değişikliği etkileri sonucunda %20'ye varan oranlarda azalacağını gösteriyor. Mevcut durumda “su stresi" altında olan ülkemizin önlem alınmaması halinde iklim değişikliği ve suya olan talebin artışıyla birlikte 2030 yılı sonrasında “su kıtlığı" çeken ülkeler sınıfında yer alması bekleniyor. Bu durum su kaynaklarının etkin yönetiminin ve verimli kullanımının üst düzeyde koordinasyon ve iş birliğiyle sağlanmasını kaçınılmaz hale getiriyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar iklim değişikliğinin su kaynaklarımız üzerindeki etkilerinin hem miktar ve hem de kalite bakımından endişe verici boyutlarda olduğunu gösteriyor. Su kaynaklarımız üzerindeki baskılar artık tarımsal üretimi, kentsel ve endüstriyel kalkınmayı, gıda güvenliği başta olmak üzere insan refahını doğrudan tehdit ediyor.
Yaşanan iklim krizi çok hızlı bir şekilde organize olarak, ortak akıl zemininde kalıcı çözümler üretilmesini zorunlu kılıyor. İklim değişikliğiyle mücadele ederken su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını sağlamak ve su yönetimi politikalarını güçlendirmek hayati önem taşıyor.
Su kaynaklarımızın sürdürülebilir, verimli ve duyarlı kullanılması için ülke ölçeğinde büyük bir dönüşüm için harekete geçilerek 31 Ocak 2023 tarihinde Sayın Emine ERDOĞAN Hanımefendi himayelerinde başlatılan “Su Verimliliği Seferberliği" Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda yürütülüyor.
Su Verimliliği Alt Kurulu İklim Değişikliğine Uyum Sürecini Değerlendirdi
Ülkemize üst düzey koordinasyonun sağlanması amacıyla kurulan Ulusal Su Kurulunun ilk toplantısında alınan kararlardan biri de Su Verimliliği Alt Kurulu kurulması kararı oldu.
24 kamu kurum kuruluşu, 16 sivil toplum kuruluşu ve 23 üniversite temsilcisinden oluşan Su Verimliliği Alt Kurulunun ilk toplantısı 12 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirildi. Toplantıda açılış konuşmalarını gerçekleştiren Su Yönetimi Genel Müdürü Sayın Afire SEVER konuşmasında küresel iklim kriziyle karşı karşıya olduğumuzu ve bu doğrultuda uyum kapasitemizin artırılması gerekliliğini vurgulayarak Su Verimliliği Seferberliği kapsamında yürütülen faaliyetlerin uyum stratejilerindeki yerine değindi. Bu doğrultuda, özellikle hazırlıklarında sona yaklaşılan Taslak Su Verimliliği Yönetmeliğiyle su kullanıcıları tarafından kurulacak su verimliliği sistemleri ve su verimliliği planları ile iyi uygulama örneklerinin ülke çapında yaygınlaşacağı vurgulandı.
Diğer yandan, çalışmaları devam eden Su Kanununun yürürlüğe girmesiyle ülkemizin su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılması için inşa etmeye çalıştığımız toplumsal kültürün zeminini güçlendirmek için daha sağlam adımlar atılacağı ifade edildi.
Toplantı kapsamında; Kurul üyelerinin mutabakatıyla Kentsel Su Verimliliği, Tarımsal Su Verimliliği, Endüstriyel Su Verimliliği ve Su Verimli Ekipmanlar ve Yapı Malzemeleri çalışma grupları oluşturuldu. Kurulun ilk toplantısında, Su Kanunu'nun yürürlüğe girmesi; kullanılan, arıtılan, deşarj edilen su miktarının takip edilmesi, ölçüm ve kontrol mekanizmasının yaygınlaştırılması; kayıpların azaltılması; toplumsal farkındalığın artırılması; suyun fiyatlandırması ve su piyasasının oluşturulması; denetim, yaptırım, teşvik ve destek mekanizmasının uygulanması; akıllı su yönetim sistemlerinin oluşturulması, su ayak izinin azaltılması ve belgelendirilmesi gibi su kaynaklarımızın korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılması için önemli kararlar alındı.
Katılımcı ve çok paydaşlı uzlaşma zemininde, somut ve uygulanabilir hedefler için bir araya gelen Kurul tarafından gerçekleştirilen çalışmalar Ulusal Su Kurulunun ikinci toplantısına sunulacak.