Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, tahıl koridoru krizinin çözülmesiyle, ihtiyaçlarını bu ülkelerden karşılayan, tedarik eden ülkeler için çok büyük rahatlama olduğunu belirterek, "Bu, şu anda ürün fiyatlarına da yansıdı. 440-450 dolarlara gelen buğday fiyatlarında bugün artık 350-355 doları konuşur hale geldik." dedi.
AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Bakan Kirişci, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Rusya ve Ukrayna'nın tarım alanında dünyada önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Kirişci, bu ülkeler arasındaki sorunun doğal olarak herkesi etkileyeceğini söyledi.
Kirişci, söz konusu sorundan en az Türkiye'nin etkilendiğini dile getirerek, bu hususta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği başarılı diplomasinin önemine dikkati çekti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "Görev sürem içinde yaptığım en hayırlı işin bu olduğunu düşünüyorum." sözlerini anımsatan Kirişci, "Tahıl koridoru krizinin çözülmesiyle en az belki Türkiye ama bu ülkeden ithalat yapan, ihtiyaçlarını bu ülkelerden karşılayan, tedarik eden ülkeler için çok büyük rahatlama oldu. Bu, şu anda ürün fiyatlarına da yansıdı. 440-450 dolarlara gelen buğday fiyatlarında bugün artık 350-355 doları konuşur hale geldik. Bu kriz, gıdayla ilgili yaşanabilecek olası daha büyük krizin önüne geçmiş oldu. Faydalı gelişme oldu." diye konuştu.
Kirişci, dörtlü zirvenin sonrasında oluşturulan merkez ile merkezin denetimindeki, gözetimindeki ilk geminin Lübnan'a gitmek üzere Türkiye'den ayrıldığını belirterek, "Doğru ve hayırlı bir iş yapılmış oldu. Temennimiz geri kalan ürünlerin de kazasız belasız bu koridoru kullanarak, Ukrayna sınırları dışına, Karadeniz'e ve oradan da hedef ülkelere ulaşmasıdır." ifadelerini kullandı.
TAHIL KORİDORU BÜTÜN DÜNYA PİYASALARINI ETKİLEDİ
Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Mykola Solskyi ile geçen hafta yaptıkları görüşmede "19 milyon ton sadece buğday var." dediğini aktaran Kirişci, neredeyse Türkiye'nin üretimi kadar dış ticarete konu edilecek ürünün artık ülkelere gönderilebilecek olmasının oldukça önemli ve anlamlı olduğunu vurguladı.
Kirişci, bunun sadece Türkiye'deki ürün fiyatlarını etkilemediğini, bütün dünya piyasalarını etkilediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de bundan olumlu manada etkilenmiş olacağız ama zaten Türkiye bu yılki rekolteyle kendi ihtiyaçları açısından kendine yetecek durumda. Buradaki yeterliliğimiz bizim 100 birime ihtiyacımız varsa şu anda 102 birim nispetinde üretimimiz olacak, belki daha fazla da olacak. Hasat sezonu devam ettiği için net rakam söyleyemiyoruz ama geçen yıl kuraklıktan kaynaklı ülke olarak üretimde düşüş olmuştu. Bizim normal üretim varlığımız 125-126 milyon ton civarında. Ama geçen yıl bu 120 milyon tona düştü. Hububat başka olmak üzere bazı ürünlerde rekolte noktasında gerileme olmuştu. Bu yıl inşallah bunlar olmayacak ve krizin çözülmesiyle fiyatlara olumlu yönde yansıyacak. Bunları ülkemiz ve tüm dünya da kazanmış olacak."
Kirişci, Ukraynalı mevkidaşına, "Sizin de ticaretle ilgili yorulmamanız ve zarar görmemeniz için size yardımcı olalım. Türkiye'de bizim tarafımızdan da bilinen bu işi iyi bilen insanlarla sizleri buluşturalım dedik. Bu şekilde mutabakatımız oldu. Önümüzdeki günlerde bir iki hafta içinde bizim de orada, onlara yardımcı olmak adına da taleplerimiz var. Bu taleplerimizi ve bizim üzerimizden yapılacak ticareti de hızlandırmış olacağız." dediğini aktardı.
BUGÜN YAKLAŞIK 8-8,5 MİLYON TONLUK KAPASİTEMİZ VAR
Lisanslı depo kapasitesine ilişkin de bilgi veren Kirişci, Türkiye'nin bu uygulamaya AK Parti hükümetleri döneminde sahip olduğuna işaret etti.
Kendisinin de TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanlığı yaptığı dönemde bu düzenlemelerin gerçekleştirildiğini dile getiren Kirişci, şunları söyledi:
"O zamanlar ülkede belki de bir elin parmakları kadar insan 'lisanslı depo' denildiğinde ne demek istendiğini anlamıştı ama bugün yaklaşık 8-8,5 milyon tonluk kapasitemiz var. Lisanslı depolarımız şu anda yüzde 100'lük doluluk noktasına erişti. Buğday ve arpanın bir kısmı TMO'nun kendi alım merkezlerinde, bir kısmı da lisanslı depolarda vatandaşın telim ettiği ürünleri alarak depolanıyor. Türkiye'de Çukurova'da mayıs sonunda başlayan, Sivas'ta sona eren, eylüle kadar devam eden 3 aylık hasat sezonu var. 3 ayda hasat edilen ürünü 12 ayda tüketiyorsunuz, birinin bunu depolaması ve üstleniyor olması lazım."
Kirişci, lisanslı depolarla, üreticilerin ellerindeki varlıkları götürüp teslim ettiği, aldıkları belgeyle de bankaya giderek teminat olarak gösterip kredi kullandıkları bir imkan da sunulduğunu belirterek, dünyada az sayıda bulunan bu uygulamanın sanayici ve çiftçiye önemli avantajlar sağladığını kaydetti.